Küçürek (Minimal) Hikaye
Küçürek (Minimal) Hikaye
Bir edebi terim olarak küçürek hikaye (minimal), derin anlamı en az sözcük kullanarak oluşturma amacı taşıyan bir türdür. Bu hikaye türünde yazarlar eylemleri niteleyen belirteçlerden (zarf) kaçınarak, ima ve ipuçları kullanarak okuru düşündürmeyi ve bir düşünceyi hatırlatmayı veya benimsetmeyi hedeflerler. Tercih okura bırakılır.
Küçürek öykü, kısa bir formda yazıldığı için okurun beklentilerini hızlı bir şekilde karşılayamaz. Bu nedenle, okur hemen başka bir küçürek öyküye geçebilir ve bir öncekini kolayca unutabilir. Bu durum, küçürek öykülerde başarısız olma ihtimalini artırır, çünkü iyi bir küçürek öykü akılda kalırken kötüsü kolayca unutulabilir.
Modern öykü geleneği, Avrupa’da Edgar Allan Poe ile başlarken, Türk edebiyatında ilk örneklerini 1892’de yayımlanan “Küçük Şeyler” adlı kitabında kaleme alan Sami Paşazade Sezai (1892-1936) tarafından oluşturulmuştur. Sezai, bu eserinde modern öykü anlayışının gereklerini yerine getirmiştir. Modern öyküdeki bazı temel unsurları kullanarak, öykülerine ilgi çekici diyaloglar eklemiş, gerilimi yükselten bir kurgu oluşturmuş, çözümü erteleyerek okuru merakta bırakmış ve öyküyü çarpıcı bir sonla tamamlamıştır.
Poe’nun “Kompozisyon Felsefesi” adlı makalesinde öyküyü “düzyazı olarak kompoze edilmiş bir şiir” olarak tanımlaması da küçürek hikaye türünün önemli karakteristik özelliklerinden biridir.