Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatında Roman
Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatında Roman
Tanzimat Dönemi’nde Türk edebiyatında roman türü oldukça önemli bir gelişme yaşamıştır. Bu dönemde romanlar, batılılaşma süreci, aşk, kadın-erkek ilişkileri, kadının toplumdaki yeri, kölelik ve tarihsel olaylar gibi temaları ele almıştır.
Tanzimat yazarları, romanın gerçeği yansıtması gerektiğini düşünmüş ve toplumsal yarar sağlama amacıyla yazmışlardır. Namık Kemal gibi yazarlar, romantizmin etkisiyle günlük yaşamı ve toplumsal olayları işleyerek sosyal sorunları ele almışlardır. Diğer yandan, Recaizade Mahmut Ekrem, Sami Paşazade Sezai ve Nabızade Nazım gibi yazarlar, realizm ve natüralizm akımlarının etkisiyle daha gerçekçi olayları romanlarında işlemişlerdir.
Tanzimat Dönemi Roman Özellikleri:
- Romanın gelişimi Şemsettin Sami ile başlamış ve Ahmet Mithat ile ilerlemiştir.
- Konular genellikle günlük yaşamdan veya tarihten alınmıştır.
- Duygusal ve acıklı konular, tesadüfi aşklar ön plandadır.
- Romanlarla bireyi eğitme ve toplumu düzeltme amacı güdülmüştür.
- Gerçekçi bir bakış açısı sergilenerek gözlem önemli bir yer tutmuştur.
- İstanbul ve çevresi romanlarda sıkça işlenmiş, Anadolu ihmal edilmiştir.
- Romanlar teknik ve kompozisyon bakımından zaman zaman eksiklikler göstermiştir.
- Temalar arasında “vatan, özgürlük, adalet, milliyetçilik ve esaret” önemli yer tutar.
- Karakterler genellikle tek boyutludur; iyiler hep iyi, kötüler hep kötü olarak betimlenir.
- Yazarlar eserlerinde kişiliğini gizlememiş ve okuyucuya bilgi ve öğüt vermeye yönelmişlerdir.
- İkinci kuşak yazarları, realizmin etkisiyle daha gerçekçi bir tarz benimsemişlerdir.
Tanzimat Dönemi’nde Yazılmış Bazı Romanlar:
- Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat (Şemsettin Sami) – İlk yerli roman
- İntibah (Namık Kemal) – İlk edebi roman
- Cezmi (Namık Kemal) – İlk tarihi roman
- Karabibik (Nabızade Nazım) – İlk köy romanı
- Araba Sevdası (Recaizade Mahmut Ekrem) – İlk realist roman
Tanzimat Dönemi Türk edebiyatında roman türü, edebi anlamda önemli bir evrim geçirmiştir ve bu dönemde yazılan eserler, edebiyatımızın gelecekteki gelişimine temel oluşturmuştur.